Turkcell Süper Lig 2. Hafta Değerlendirmesi

18 Ağustos 2009 Salı


Ağustos sıcağında başlayan süper ligimiz 2. haftayı da geride bıraktı. 2. hafta sonunda da Fenerbahçe ve Galatasaray'ı zirvede görüyoruz ki ben 34. haftanın sonunda da aynı sıralamayı göreceğimizi düşünüyorum bu sezon. Hangisi 1. hangisi 2. olacak onu bilemiyorum.

Bu hafta izleyebildiğim maçlar yalnızca G.Saray-Denizlispor ve Fenerbahçe-Sivasspor maçları oldu. Geçen hafta izlediğim en zayıf takımın Denizlispor olduğunu yazmıştım. Takım olmaktan bu kadar uzak bir Denizlispor ile oynanan karşılaşma G.Saray için ölçü olmamakla birlikte, Rijkaard'ın rotasyona soktuğu ekibi 2 penaltı, bir rakibin kendi kalesine attığı gol ve Arda'nın kafa vuruşunda Baros'a çarpan topun kaleye girmesiyle 3 puanı kazandı. Takım olarak da kendilerini fazla zorlamadıklarını söyleyebilirim. Maç ile ilgili en önemli not, Frank Rijkaard'ın elindeki geniş kadroyu kullanacağının sinyallerini vermesiydi bence. 3 kulvarda yarışan bir ekibin oyuncularını bu şekilde rotasyona sokması, gerek futbolcuların sezon sonuna daha dinç girmeleri gerekse de önemli maçlardan önce as futbolcularını dinlendirmesi açısından olumlu olarak takıma yansıyacaktır.

Diğer tarafta bu anlayışın tam tersine Christoph Daum yine as takımını herhangi bir değişiklik yapmadan sahaya sürmüş, perşembe günü deplasmana gideceği Sion maçı için oyuncularının sakatlanmasına karşı herhangi bir önlem almamıştır. Tam da bu duruma inat Alex maçın 8. dakikasında sakatlandı. Avrupa maçlarında zaman zaman Alex'in oynamadığı takımın daha etkili olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple benim açımdan durum çok da kritik değil. Ancak, Daum kadro tercihi ve oyun mantalitesiyle Alex'in bu takımın her zamanki gibi kumandanı olacağını göstermiştir. Böyle bir maçta Alex'i dinlendirmemesi de yine Avrupa'yı ikinci plana attığının bir göstergesidir. F.Bahçe-Sivasspor maçına gelirsek aslında geçen haftanın benzeri bir durum ortaya çıktı ve bu sezon 3 büyükler ile anadolu takımlarının arasında oluşacak uçurumu bir kez daha görmüş olduk. Sivasspor geçen sezon zevk veren bir futbol oynamasa da oturmuş bir düzeni vardı. Belli ki yeni bir sistem deniyorlar ve bu süreçte son iki sezonki başarılarını tekrarlayamayacak gibi gözüküyorlar. Hatta her gün Sivasspor'a yeni bir transfer haberi daha duyuyoruz. F.Bahçe'ye gelirsek, takım bu sezon oynadığı önceki maçlara göre daha hızlı bir oyun sergiledi. Belki bu oyunda Alex'in erken sakatlığı da etkili olmuş olabilir. Yalnız bu tempolu oyunda ileride kurulan defans geri dönüşlerde ağır kalabilir. F.Bahçe henüz sıkı bir takımla karşılaşmadığı için bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Beşiktaş maçını izleyemedim ama basından ve Beşiktaşlı arkadaşlarımdan takip edebildiğim kadarıyla Tello'nun ekstra performansı galibiyette önemli rol oynamış. Aslında bu Beşiktaş bu sezonki çizeceği portrenin de bir özeti bence. Beşiktaş'ta oynayan birkaç oyuncunun günlük performansları, takımın kaderini etkileyecektir. Bu sebeple Beşiktaş'ın çok istikrarlı bir çizgi yakalayamayacağını düşünüyorum.

Trabzonspor'un toplama bir takım oluşturan Diyarbakırspor'a kendi evinde yenilmesi haftanın en önemli sürpriziydi hiç şüphesiz. Ancak, perşembenin gelişi çarşambadan belliydi aslında. Belki bu maçta olmasa da başka maçlarda aynı senaryoyu izleyecektik. İlk hafta Trabzonspor'un golleri ön liberolardan, ikinci hafta ise stoperinden geldi. Gökhan Ünal iyileştiği durumda dahi Trabzonspor'a mutlaka etkili bir golcü gerekiyor. Hala neden yabancı transferi hakkını alternatiflerinin daha bol olduğu orta sahaya Gabric'i alarak kullandığını anlayamıyorum. Bir Fatih Tekke transferi Trabzonspor'un çehresini değiştirebilir.

Ligin iki etkili ekibi Eskişehirspor ve Bursaspor'un mücadelesi bol gollü geçti. Ankaraspor'un ilk hafta olduğu gibi yine son dakikada puan kazanmayı bildi. İngiliz yıldız Darius Vassell bu hafta ilk golüyle tanıştı. İbrahim Akın bu sezona damga vuracakmış gibi gözüküyor. Haftanın en ilginç olayı ise 3 kez tekrarlanan penaltıda İBB kalecisi Oğuzhan'ın yaptığı kurtarış oldu.

Bu haftaki değerlendirmelerim bu kadar. Herkese iyi haftalar...

0 comments