Fenerbahçe 1 - Kasımpaşa 3

28 Kasım 2009 Cumartesi



Bekleyeyim dedim maçın sıcaklığı geçsin de öyle yazayım bir şeyler diye. Aslında iyi de oldu. Fenerbahçe ile ilgili yazacak çok şey var şu anda ancak şimdilik sadece bu maç ile ilgili yazmaya karar verdim. Fenerbahçe'nin genel analizini önümüzdeki günlerde ayrıca yapacağım.

1. dakikada Volkan'ın inanılmaz hatası ile Kasımpaşa golü buldu. Volkan bu sene çok maç kazandırdı. Tabi ki kredisi var bir maçta hatalı goller yemek için. Kaldı ki 3. gol de yardımcı hakem ve Volkan'ın ortak hatasından kaynaklanıyor. Ayrıca, 5. dakikada beraberlik golü de geldi ve maç tekrar başladı bir bakıma. Yalnız Fenerbahçe beraberliği sağladıktan sonra yenen golün şokunu da üzerinden attığından daha baskılı ve kararlı bir şekilde Kasımpaşa kalesine yüklenecek diye beklerken, gol pozisyonlarını üreten ve golleri ardı ardına kaçıran taraf Kasımpaşa oldu. Maçın başında Fenerbahçe'nin kadrosunu gördüğümde 4-3-1-2 dizilimiyle sahaya yayılacağını düşünerek, bu durumda hem Selçuk hem de Cristian'ın aynı anda sahada neden bulunduğunu yadırgamıştım. Mehmet Topuz'un oynayacağı bölgeye göre, bu iki oyuncudan hangisinin sağ ya da sol içte oynayacağını düşünürken bir de baktık ki Mehmet Topuz direkt sol açık gibi oynuyor ve ne sağ içte ne de sağ açıkta Fenerbahçe'de hiçbir oyuncu oynamıyor. Böyle olunca da tüm sağ koridoru Gökhan Gönül tek başına kat etmek zorunda kaldı ta ki 72. dakikada Deivid oyuna girene kadar. Hem Fenerbahçe'nin sağ kanadındaki bu dengesiz durum hem de anlaşılmaz bir çizgi savunma anlayışı, Gökhan Güleç ve Cenk İşler gibi en önemli özellikleri süratleri olan oyuncuların Andre Moritz önderliğinde rahat bir biçimde Fenerbahçe savunmasının arkasına sarkmasına olanak sağladı. Ancak biraz bencillik biraz da beceriksizlik sonucu Kasımpaşa farkı artıramadı.

2. yarı başlarken kenarda Özer Hurmacı'yı gördük oyuna girmeye hazırlanırken. Daum'un ilk defa oynatmaya çalıştığı çift santraforlu sistemden vazgeçeğini ve daha dengeli bir orta sahayı deneyeceğini düşündüm bir an için. Bu durumda oyundan Semih ya da Güiza'yı çıkaracağını tahmin ediyordum Alex'ten vazgeçmeyeceği için. Ancak tabela kalkınca yine yanıldığımı anladım. Oyundan Mehmet Topuz çıktı. İlk yarıda kanattan içeriye doğru tek kat eden ve şut atmaya çalışan oyuncuydu kendisi. Özer Hurmacı'nın bu değişiklikten sonra sol kanada yani ilk yarıda Mehmet Topuz'un oynadığı bölgeye yerleştirildiğini gördük. Demek ilk yarıdaki kötü oyunun tek sorumlusu Mehmet Topuz'muş ki oyun anlayışı ile ilgili hiçbir değişikliğe gerek duymadan sadece Mehmet Topuz - Özer Hurmacı değişikliği ile kontrolü ele alacaktı Daum. Ama tabi ki öyle olmadı. Kasımpaşa ilk yarıdan da daha üstün oynayarak ve bu sefer girdiği sayısız gol pozisyonlarından ikisini de gole çevirerek karşılaşmadan galip ayrılmasını bildi. İşin bir ilginç yanı da Fenerbahçeli futbolcuların mağlup duruma düştüklerinde dahi skora isyan ederek ilave bir performans sergileme gereği duymamasıydı. Takıma liderlik etmesi gereken Alex yine sahada bütün maç hafif tempo koşu yaptı.

İki kadro arasındaki fark kesinlikle kıyas kabul etmez. Takımın teknik patronu oyunculara suç bulabilir, oyuncular eksikleri bahane edebilirler maç sonunda olduğu gibi. Hem yerel ligde hem Europa League'de hala lideriz gibi savunmaya yönelik demeçler ile konuyu da çarpıtabilirler. Aslında nasıl cepten yediklerinin itirafı olacaktır bu demeçler bir bakıma. Ya da verilen sayısız pozisyona Bilica'nın eksikliğini bahane gösterecek birçok futbol yorumcusuna rastlayacağızdır yarın gazetelerde ve televizyonlarda takım savunmasındaki eksikliği göz ardı edecek. Bunların hepsi hikayedir tabi. Tek gerçek Kasımpaşa gibi ligin vasat oyuncularına sahip bir takımının gelip Fenerbahçe'yi rahat bir oyunla ve en önemlisi hiç zorlanmadan yendiğidir.

14. Hafta Süper Lig Tahminleri

26 Kasım 2009 Perşembe


Bursaspor - Galatasaray 1/0

Haftanın en zor maçlarından bir tanesi olacak. Galatasaray'da Arda Turan büyük ihtimalle bu maç ile dönüş yapacak. Sezonun flaş takımı Bursaspor kendi sahasında galip gelerek Galatasaray ile aynı puana ulaşmak istiyor. Galatasaray'ın son haftaki görüntüsü bu maç için olumlu sinyaller vermedi. Maçın Bursaspor galibiyeti ya da beraberlik ile sonuçlanmasını bekliyorum.

Fenerbahçe - Kasımpaşa 1

Fenerbahçe'de Daum'un banko oyuncuları Kazım, Bilica ve Emre Kasımpaşa karşısında yer almayacaklar. Ayrıca maçın seyircisiz oynanacağını da düşünürsek Fenerbahçe zorlanacak gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Yine de Fenerbahçe'nin bu maçı kazanacağını düşünüyorum.

Antalyaspor - Gençlerbirliği 0/2

Kendi sahasında başarılı sonuçlar alan Antalyaspor ile deplasmanda başarılı sonuçlar alan Gençlerbirliği'nin karşı karşıya geleceği maç, İlhan Cavcav'ın da hafta içi yaptığı açıklamalar neticesinde iyice gergin bir ortamda oynanacak. Gençlerbirliği oyun olarak oldukça beğendiğim bir ekip. Bu deplasmandan en az bir puan ile döneceklerini düşünüyorum.

Büyükşehir Bld. Spor - Gaziantepspor 0

İstikrarsız sonuçlar alan iki takımın mücadelesinde, iki ekibin puanları paylaşacağı bir maç olacaktır.

Ankaragücü - Denizlispor 1

Gerek puan cetvelindeki yerleri itibariyle gerekse sezon içerisinde yaşadıkları çalkantılar ile oldukça sıkıntılı dönemlerden geçen iki takımın mücadelesi olacak. Henüz yeni teknik direktörü netleşmese de elindeki geniş kadrodan yavaş yavaş istikrarlı bir 11'e doğru geçiş yapan Ankaragücü maçı kazanacaktır.

Manisaspor - Kayserispor 2

Kayserispor 3 sezondur devam eden istikrarını sürdürüyor. Yalnız takıma hücum anlamında yeni bir çehre getiren Makukula bu maçta cezalı olduğu için forma giyemeyecek. Buna karşın Kayserispor'un oturmuş defans anlayışı ve formda Cangele ile sonuca gideceğini düşünüyorum.

Trabzonspor - Eskişehirspor 0/2

Trabzonspor yine darmadağın. 5 önemli oyuncunun kadro dışı bırakılması da cabası. Bu kaos bir süre daha durulmayacak gibi gözüküyor. Deplasmanların beraberlik kralı Eskişehirspor'un bu maçtan puan ya da puanlar ile ayrılacağını tahmin ediyorum.

Sivasspor - Beşiktaş Alt

Beşiktaş çok zor Fenerbahçe ve Manchester United maçlarından iki önemli galibiyet ile ayrılırken biraz hırpalandı. Sivasspor'un da ligdeki durumu ortada. Gol açısından kısır bir maç olması beklenebilir.

14. Hafta Turkcell Süper Lig Hakemleri


27.11.2009 20:00 Bursaspor - Galatasaray
Orta Hakem: Halis Özkahya
Yardımcı Hakemler: Muharrem Yılmaz, Alper Ulusoy
Dördüncü Hakem: Erbay Aldemir

28.11.2009 20:00 Fenerbahçe - Kasımpaşa
Orta Hakem: Hüseyin Göçek
Yardımcı Hakemler: Erhan Sönmez, Cemal Bingül
Dördüncü Hakem: Mete Kalkavan

29.11.2009 13:30 Antalyaspor - Gençlerbirliği
Orta Hakem: Aytekin Durmaz
Yardımcı Hakemler: Serkan Ok, Aleks Taşçıoğlu
Dördüncü Hakem: Barış Şimşek

29.11.2009 14:00 Büyükşehir Bld. Spor - Gaziantepspor
Orta Hakem: Yunus Yıldırım
Yardımcı Hakemler: Selçuk Kaya, İsmail Köse
Dördüncü Hakem: Serkan Çınar

29.11.2009 14:00 Ankaragücü - Denizlispor
Orta Hakem: Tolga Özkalfa
Yardımcı Hakemler: Hakan Atilla Gökbilgin, Uygar Bebek
Dördüncü Hakem: Hüseyin Sabancı

29.11.2009 14:00 Manisaspor - Kayserispor
Orta Hakem: Suat Arslanboğa
Yardımcı Hakemler: Mehmet Şahan Yılmaz, Emin Yıldırım
Dördüncü Hakem: Nihat Akman

29.11.2009 16:00 Trabzonspor - Eskişehirspor
Orta Hakem: Deniz Çoban
Yardımcı Hakemler: Baki Tuncay Akkın, Volkan Narinç
Dördüncü Hakem: Çağatay Şahan

29.11.2009 20:00 Sivasspor - Beşiktaş
Orta Hakem: Bünyamin Gezer
Yardımcı Hakemler: Ekrem Kan, Neşet Merdin
Dördüncü Hakem: Taner Gizlenci

Hugo Broos Gitti

23 Kasım 2009 Pazartesi


19 Kasım 2009 Perşembe günkü "13. Hafta Süper Lig Tahminleri" postunda Trabzonspor'un Kasımpaşa karşısında maçı kazanamayacağını düşündüğümü ve Trabzonspor'un bu hafta teknik direktör değiştirebileceğini yazmıştım. Tam da tahmin ettiğim gibi Kasımpaşa'nın galibiyeti sonrası Hugo Broos istifasını verdi. Maç sonuçları konusunda bu haftayı pek başarılı geçiremedim ancak teknik direktör değişikliği konusundaki tahminimle hedefi tam onikiden vurdum. E biraz da kendime hakkımı vereyim.

Daum Bildiğiniz Gibi

22 Kasım 2009 Pazar


"İlk yarıdaki oyunumuzu ikinci yarıya yansıtamadık."

Christoph Daum'un Beşiktaş - Fenerbahçe maçı ile ilgili en önemli iki yorumundan birisi. İlk yarıdaki oyun maalesef ikinci yarıya yansımamış. Tabi bu sözün üzerine öncelikle ilk yarı ne oldu ona bir bakmak lazım. Beşiktaş'ın sahaya çıkan onbirine baktığım zaman ilk yarıda gol atmasının mümkün olmadığını düşündüm. Kaldi ki taraftar desteği ile maça başlayan Beşiktaş'ın ilk on dakika haricinde ilk yarıda etkili bir oyun ortaya koyamadığını ve Serdar Özkan'ın kaçırdığı pozisyon haricinde de gol pozisyonu sayılabilecek bir pozisyon bulamadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. 10. dakikadan sonra topa daha fazla sahip olan takım Fenerbahçe'ydi. Ancak zaten Beşiktaş'ın sahada olan kadrosunun Fenerbahçe'ye karşı üstünlük kurması ya da Fenerbahçe kalesine gelebilmesi mümkün değildi. Fenerbahçe oyunu istediği gibi yönlendirebilecek ve rakibine kabul ettirebilecekken hatta ilk yarıda skoru lehine çevirebilecekken, rakibinin üzerine gitmemeyi tercih etti. Bunun sebebi tabi ki ve önceden tahmin ettiğim gibi Christoph Daum'un sahaya beraberlik için çıkmış olmasıydı. Bunun sonucunda; ilk yarıda Fenerbahçe de sadece 3 pozisyon (bunlardan birisi de Alex'in ilk yarı sonunda serbest vuruş sonrası direkten dönen topu) üretebildi.

Yukarıda verdiğim bilgiler ışığında; aslında Fenerbahçe'nin ikinci yarıda da ilk yarıdan farklı bir şey yapmaya çalışmadığını görmüş oluyoruz. İlk yarıdaki strateji sürekli pas yaparak süreyi bitirmeye çalışmak ve rakibin üzerine gelmemesini sağlamaktan ibaret değil miydi? İkinci yarı başlarken değişen tek şey; kazanmak zorunda olan Mustafa Denizli'nin Rodrigo Tello'yu oyuna sürerek hücumda verimliliği artırmak istemesiydi. Rakibinizin yaptığı hamleye karşılık vermediğiniz durumda, ilk yarıdaki dengeyi korumak nasıl mümkün olur? Şu soruları sorabilselerdi keşke Christoph Daum'a:

- Emre'nin sakatlığı sonrası henüz oyuncu değiştirememişken mağlup duruma düşmenize karşın, oyuncu değişikliğini neden maç hala berabermiş gibi yaptınız ve Gökçek Vederson'u oyuna aldınız?

- 2. golü 57. dakikada yemenize rağmen niye Semih Şentürk'ü 66. dakikada oyuna aldınız?

- 21 saat yolculuğun ardından "Beşiktaş maçında oynamam mümkün değil." diyen Diego Lugano'yu neden sahaya sürdünüz ve topa vurmaya bile hali olmadığını gördüğünüzde neden oyuncu değişikliğine gitmediniz?"

- Elinizde çok geniş bir kadro olmasına karşın neden bazı oyuncular hiç süre alamıyor?

- Selçuk ve Uğur Boral'ın yerine oynayan ve onlardan herhangi bir artısı olmayan Cristian ve Dos Santos'a daha ne kadar kredi verilecek?

- Özer Hurmacı nerede? Neden hala ilk onbir çıkmıyor?

- Elinizde bu kadar fazla alternatif oyuncu bulunurken neden bu oyunculardan hala yararlanılmıyor?

- Takım içindeki disiplinsizliğe ne zaman müdahale edeceksiniz? Hemen her maç Emre Belözoğlu oyun içerisinde kendi takım arkadaşlarından birisi ile tartışıyor. Saçma sebepler ile oyuncular cezalı duruma düşüyor. Colin Kazım'ın disiplinsizliklerine ne kadar daha hoşgörülü davranılacak?

Christoph Daum'un maçla ilgili en önemli 2. yorumu da:

"Emre keşke yerde yatsaydı." oldu. O zaman kendisine şunu da sormak lazım:

Sen niye bütün maç yedek kulübesinin önünde dikilip ayakta uyudun?

13. Hafta Turkcell Süper Lig Hakemleri

20 Kasım 2009 Cuma


21.11.2009 16:00 Gaziantepspor - Bursaspor
Orta Hakem: Mustafa Kamil Abitoğlu
Yardımcı Hakemler: Cem Satman, Adil Sinem
Dördüncü Hakem: Mustafa Öğretmenoğlu

21.11.2009 20:00 Beşiktaş - Fenerbahçe
Orta Hakem: Fırat Aydınus
Yardımcı Hakemler: Bülent Gökçü, Bahattin Duran
Dördüncü Hakem: Aytekin Durmaz

22.11.2009 14:00 Denizlispor - Antalyaspor
Orta Hakem: Halis Özkahya
Yardımcı Hakemler: Serdar Diyadin, Mehmet Metin
Dördüncü Hakem: İlker Meral

22.11.2009 14:00 Kayserispor - Diyarbakırspor
Orta Hakem: Serkan Çınar
Yardımcı Hakemler: İsmail Şencan, Mustafa İspiroğlu
Dördüncü Hakem: Mürvet Sezer

22.11.2009 14:00 Gençlerbirliği - Büyükşehir Bld. Spor
Orta Hakem: Abdullah Yılmaz
Yardımcı Hakemler: Muhittin Gürses, Gökhan Memişoğlu
Dördüncü Hakem: Hakan Ceylan

22.11.2009 14:00 Eskişehirspor - Ankaragücü
Orta Hakem: Cüneyt Çakır
Yardımcı Hakemler: Alpaslan Dedeş, Kemal Yılmaz
Dördüncü Hakem: Fethi Serkan Koçak

22.11.2009 16:00 Kasımpaşa - Trabzonspor
Orta Hakem: Selçuk Dereli
Yardımcı Hakemler: Asım Yusuf Öz, Mustafa Sönmez
Dördüncü Hakem: Zafer Demir

22.11.2009 20:00 Galatasaray - Manisaspor
Orta Hakem: Kuddusi Müftüoğlu
Yardımcı Hakemler: Mustafa Emre Eyisoy, Nihat Mızrak
Dördüncü Hakem: Hakan Özkan

13. Hafta Süper Lig Tahminleri

19 Kasım 2009 Perşembe


Gaziantepspor - Bursaspor 0/2

Haftanın zor maçlarından bir tanesi. Son 2 hafta kazanan G.Antepspor ile son iki haftada 5 puan kaybeden Bursaspor'un karşılaşması. İstatistikler zaman zaman yanıltıcı olabiliyor ancak iki takımın aralarında oynadığı maçlarda Gaziantepspor'un büyük üstünlüğü var. Bununla birlikte Bursaspor'un bu seneki görüntüsü farklı. Beraberliğin yakın olduğu bir maç. Eşitliği bozabilecek takımın Bursaspor olacağını düşünüyorum.

Beşiktaş - Fenerbahçe 0/2

Beşiktaş'ın eksikleri oldukça fazla. Taraftar, yönetim ve futbolcuların arası bozuk. Sezon başından beri süregelen kötü futbol söz konusu. Beşiktaş için çıkış maçı olarak gözüküyor. Daum büyük ihtimalle maça öncelikle beraberliği düşünerek çıkacaktır. Son 10 maçta Fenerbahçe'nin İnönü Stadı'nda büyük üstünlüğü söz konusu. Yine önce beraberlik sonra Fenerbahçe'nin galibiyeti düşünülebilir.

Denizlispor - Antalyaspor 1

Denizlispor kendi sahasında Antalyaspor ise deplasmanda kötü sonuçlar alıyor. Antalyaspor'da Kerim Zengin ve Orhan Ak cezalı. Bu durum defansta sıkıntı yaşayacaklarını gösteriyor. Denizlispor'da geçen yılın flaş isimleri hala suskun. Hakan Kutlu ile yeni bir hava yakalamak isteyen Denizlispor galibiyete yakın.

Eskişehirspor - Ankaragücü 1

Ankaragücü'nde kaos ortamı hakim. Takım kaptanı Ceyhun Eriş kadro dışı bırakıldı. Teknik direktör Hikmet Karaman da yolcu edildi. Futbolcular antrenmana alınmadı. Ankaraspor ile birleşme durumu halen netlik kazanmadı. Eskişehirspor'da tüm hücumcular geri döndü. Ümit Karan, Youla, Mehmet Yılmaz ve Burak dörtlüsü ile Eskişehirspor sonuca gider.

Gençlerbirliği - İstanbul Büyükşehir Bld. 1

Bence halihazırda Süper Lig'in en iyi futbol oynayan takımlarından birisi Gençlerbirliği. Bazı maçlarda gol kaçırma rekoru kırarak önemli puanlar kaybettiler. Gençlerbirliği'nin savunmasında, İBB'nin hücumunda sakatlıklardan kaynaklanan problemler var. Gençlerbirliği'nin şanssızlığını kırarak bu hafta rahat bir galibiyete ulaşacağını düşünüyorum.

Kayserispor - Diyarbakırspor 1

İstikrarlı Kayserispor Makukula takviyesiyle iyi bir hava yakaladı. Bu hafta Saidou'nun eksikliğini hissedecek olsalar da sorunlu Diyarbakırspor karşısında galip gelecektir.

Kasımpaşa - Trabzonspor 1/0

Yine sezonun daha ortası gelmeden Trabzonspor'da huzursuzluk başladı. Haftaiçi Hugo Broos'un yaptığı açıklamalar ile yine Trabzon karıştı. Kasımpaşa'nın toplama kadrosu oturmaya başlamış gibi görünüyor. Bu maçı Trabzonspor'un kazanamayacağını düşünüyorum. Maç sonucu 1 ya da 0 olur. Bu hafta Trabzonspor teknik direktör değiştirebilir.

Galatasaray - Manisaspor Üst

Galatasaray'da Baros, Arda ve Barış oynamayacak. Hücum opsiyonları ve maç içerisinde oyuna müdahale şansı oldukça kısıtlandı Rijkaard'ın. Bu yüzden ilk yarıda Kewell, Keita ve Nonda ile sonuca gitmeye çalışacaktır. Manisaspor hızlı hücumcular ile Galatasaray'ın zayıf defansında boşluklar arayacaktır. Gollü bir karşılaşma olacağını düşünüyorum.

Christoph'dan Masallar

17 Kasım 2009 Salı


Bugün Fenerbahçe TV'de bir programa katılmış Christoph Daum. Programı izlemediğim için tamamında ne konuşulduğu hakkında pek bilgim yok. Ancak, tüm medyanın aklında iz bırakan cümle aynı olmuş; "Puanla dönmek büyük başarı olur".

Avrupalı teknik adamların büyük bölümünden, özellikle ve her ne hikmetse Türk takımları ile olan karşılaşmalarından önce benzer cümleleri sıkça duyarız. Bunu yapmalarındaki temel amaç; rakibi medya önünde favori göstererek hem kendi oyuncularını biraz olsun rahatlatmak hem de rakibi baskı altına sokmaktır genelde.

Sayın Daum konuşmanın geri kalanında da yine Beşiktaş'ın son haftalarda yakaladığı seriden ve oynadığı güzel(!) futboldan bahsetmiş. Bu konuşmaları izleyen ya da okuyan insanlar, Christoph Daum'un yukarıda anlattığıma benzer bir ortam hazırladığını düşünebilirler. Evet Daum'un hazırladığı bir ortam vardır. Ancak bu ortam, alınabilecek başarısız bir sonuca karşı kamuoyu için hazırladığı ortamdır. Çünkü, taraftarlar Fenerbahçe ve Beşiktaş kadrolarını yan yana koyduğunda ya da Beşiktaş'ın oynadığı kötü futbolu göz önünde bulundurduğunda, oluşabilecek başarısız bir sonucu açıklayacak bir bahane bulamaz maç sonunda. Ve tabi ki yıllardır tanıdığımız Christoph Daum bu maça beraberlik için çıkartacaktır takımını. Gerisi işin masalı anlayana...